Ağrı’da her yıl yaz aylarında geleneksel bir yaşam döngüsü yeniden başlıyor. Haziran ayının gelmesiyle birlikte, kentin yüksek rakımlı yaylalarına göç eden yüzlerce göçer aile, yaz mevsimini çadırlarda geçirerek hem yaşamlarını sürdürüyor hem de hayvancılık faaliyetlerini yürütüyor.
Bu yıl toplamda 371 yaylaya yerleşen göçer aileler, özellikle Sinek, Tendürek ve Aladağ gibi su kaynakları ve otlak açısından zengin bölgeleri tercih etti. Göçerler arasında iş bölümü net çizgilerle ayrılmış durumda: erkekler hayvan kırkımı ve sürü yönetimiyle ilgilenirken, kadınlar süt sağımı yapıyor, peynir ve yoğurt gibi süt ürünlerini üretiyor.
Ağrı Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Hüseyinoğlu, il genelinde 1,6 milyon küçükbaş ve 315 bin büyükbaş hayvan bulunduğunu belirterek, Ağrı’nın 542 bin hektarlık mera alanı ile Türkiye’nin en büyük dördüncü mera potansiyeline sahip ili olduğunu ifade etti.
Göçerlerin yaşamlarını kolaylaştırmak ve hayvanların su ihtiyacını karşılamak amacıyla yaylalarda gölgelik ve sıvat gibi altyapı çalışmaları da yürütülüyor. Şu ana kadar 90 gölgelik ve 340 sıvat tamamlandı. Bu yaz ise 4 gölgelik ve 147 sıvatın daha yaylalara kazandırılması planlanıyor.
Yaylalarda yaklaşık üç ay boyunca çadırlarda yaşayan göçer aileler, doğanın sunduğu zor koşullara rağmen üretmeye devam ediyor. Sonbaharın yaklaşmasıyla birlikte, göçerler yeniden köylerine dönecek ve bu döngü bir sonraki yaz yeniden başlayacak.
Bu geleneksel yaşam tarzı, hem bölgedeki hayvancılığın bel kemiğini oluşturuyor hem de göçebe kültürünün Anadolu’daki izlerini canlı tutmaya devam ediyor.