Ağrı Haberleri
Giriş Tarihi : 26-10-2018 10:14   Güncelleme : 26-10-2018 10:14

Yılmaz Daş Yazdı BEN BÖYLE BELEDİYE BAŞKANI İSTİYORUM

Gazeteci Yılmaz Daş, Ağrı'da görmek istediği Belediye Başkanı profilini kaleme aldı.

Yılmaz Daş Yazdı BEN BÖYLE BELEDİYE BAŞKANI İSTİYORUM

Herkes kendi mizacına, meşrebine huyuna, suyuna, demokrasi anlayışına, özgürlük kavramını algılayışına, beklediği hizmet tasnifine ve kendisince koyduğu kurallara göre idol’indeki belediye başkanını arzular ama daha çok siyasi mensubiyeti ve ideolojik saplantısının etkisinde kalarak oy’unu verir.

Eğer Yüce Yaradan bu toplumun “ elim kırılsaydı da buna oy vermeseydim!” nedâmetini dikkate alıp, “bundan sonra oy verirsem elim kopsun/kırılsın” yeminini dua kabul etseydi; Türkiye’de yaşayanların çoğu ilahi cezaya uğrayıp, elleri kopup, sağ kolu omzundan kopmuş, halk değimiyle “bugün” gezerlerdi…

Neyse; ben de nasıl bir Ağrı Belediye başkanı istediğimi belirteyim:

Önce, bana havası temiz, kaçak giren kömür’ün havasını kirletmediği, Ağrı’da yaşama şansı vermeli…

Yağmur yağdığında göl olmayan yolları olmalı…

Ve de her yağmurda bizi sele mahkum etmemeli… Kano ya da sandal almak zorunda bırakmamalı…


Bir yaz sezonunda iki kez kaldırımların taşlarını söküp, yerine yenilerini koymamalı…

Yapmakla görevli olduğu rutin hizmetleri bir lütûfmuş gibi ikide bir pişirip pişrip önüme sürmemeli…

Sarı puanlı ihlal  yolu yaptım diyerek bu yolun birileri tarafından ihlalına uğramasına izin vermemeli…

Kaldırımları işportacılarla, yolları seyyar satıcılarla, dükkan önleri ve eski meydan çığırtkanlarla işgal edilmeyen bir Ağrı yaratmalı…

Tozlu ve kirli yollar, dipleri köpekler tarafından dışkıyla beslenmiş bakımsız ağaçlar, çimleri kel kel olan bahçeler, tinercilerin mekanı olan parklar kaderimiz olmamalı…


Belediye kadroları; yandaş ya da yoldaşlar tarafından doldurulmamalı…
Hâla gecekondu semtlerinin olduğu bir kent olmamalı…

Başkanım; hükümetle, kurumlarla, odalarla ve vatandaşla kavga etmemeli, bunlardan yararlanmalı…


Şikayet etmemeli, başka belediyeler gibi kaynak yaratıp akıllıca yatırımlarla hizmet edebilmenin yol ve yöntemini bilmeli…

 

Çimler üstünde, banklarda yatan, kahve ve kafe’lerde pinekleyen gençler için istihdam yaratmalı…

San’at ve zenaat’ın her dalını bir miras kabul edip ilgi göstermeli, yaşatılmasına yardımcı olmalı…

Meclisdeki muhalif eleştirilere müsamaha göstermeli, onlardan yararlanmayı bilmeli…

Başka ülkelerden ya da şehirlerden gelenler; Ağrı’ya girerken çirkinlikler yerine güzellikleri görüp gönlü açılmalı, mutlu olmalı…
Bir arabanın zorla geçmeye çalıştığı daracık, karmaşık ve yürümesi zor sokaklar yerine, ferah, temiz yollarda yürümeyi temin etmeli…
İnsanları şu’cu, bu’cu diye kategorize etmemeli… Kent’ göçü bir plân ve düzen içinde kabullenmeli…

Ufku dar olmamalı… çapulcuya, siyaseti meslek edinene prim vermemeli…
Yaptıkları yapacaklarının teminatı olmalı!

Bilgili, becerikli, pragmatik çözümler getirebilecek zekaya sahip olmalı ve de AĞRI’YI DOĞU’NUN  İNCİSİ YAPMALI…


Yaşayacak olan bizleriz! Ya yine kahırlanacağiz… ya da kaderimizi değiştireceğiz!

HERKES LÂYIK OLDUĞU ŞEKİLDE YÖNETİLİR!

AdminAdmin